Yazlık Vegan Granola Tarifi

Bundan bir kaç sene önce evde kendimi eylemek için yaptıklarımı ifşa edeceğime dair vaadlerde bulunmuştum ama politik benliğim en politik tarafını bu hususta göstermekte hayli kararlı davranmış. Yoksa kesinlikle sorun benim üşengeçliğim değil 🙂

Şimdi kimse hatırlamaz alt başlığımız evdeyiz madem idi ki mevcut şartlarda hayli trafik çekmeye müsait bir girişim olurdu. İşte bünye üşenmeye yer aramaya görsün.

Fazla uzatmayım, kanımca bir süre daha buralardan her hangi bir gezi yazısı yayınlamaya muvaffak olamayacağım. Ama karantina sürecinde açıkcası hiç de kendimi ekmek, peynir işlerine de adamadım.

Peki durduk yere bize neden üç paragraf yazı okuttun derseniz normalleşme süreciyle galiba ben de az normalleşmeye başlıyorum 🙂 Yani ekmek filan olmasa da kendi hipster girişimlerimde bulunmaya başladım. Bu girişimlerin de en hipster olanı ne derseniz ki bence demezsiniz yaz sabahlarımı şenlendirmelik granolalar diyebilirim.

Bundan bir kaç sene önce instagram camiasının ünlü şeflerinden birine ait tarifi galiba bir kaç kere denemiştim. Zatı şahanenin mükemmeliyet arayışı, can bulduğu beş ila on dakika arasında tüketilecek özünde basit olması gereken bir sabah gevreği tarifinin detaylarıyla bu girişimden beni hayli soğutmuştu.

Bu soğukluk dönemini nasıl atlattın derseniz yulaf ezmemi akşamdan tercih ettiğim sıvının içine banmak suretliyle diyebilirim. Aslında bu tarz bir ilişki özellikle yaz aylarında gayet iyi gidiyordu. Ta ki Pick up Limes’da birazdan paylaşacağım tarifler silsilesine rastlayıncaya kadar.

Tarife geleceğim yani o konuda rahat olun, ama biraz da granola pazarlamam lazım ki sizleri de yapmaya az biraz teşvik edebileyim 🙂

Yazın kahvaltılarda genellikle hafif ve soğuk bir şeyler yemek istiyorum. Kendime ara not: bir ara da üst cümledeki sıfatları yazmama sebep olan kışlık mükellef kahvaltımı paylaşayım, kimseyi ilgilendirmese de içimden geldi 😀

Aslında geceden genelde bitkisel bir süte bandığım yulaflar da bu yazlık beklentimi karşılıyorlar ama granola hem daha çıtır ve kıtır olmasıyla hem de bir sürü sağlıklı yemiş ve tohum içermesiyle kahvaltıyı hem daha eğlenceli hale getiriyor hem de bir sürü sağlıklı protein ve minerali lezzetli ve pratik bir şekilde alabilmemiz sağlıyor.

Pick Up Limes’dan neredeyse birebir yürüttüğüm tarif şöyle;

• 3 cup yulaf
• 1 Cup badem (irice doğranmış)
• 1/2 Cup Çiğ Ay çekirdeği içi
• 1/2 Cup Çiğ Kabak Çekirdeği içi
• 1/2 Cup hindistan cevizi rendesi
• 1/4 Cup Pekmez
• 1/4 Cup esmer şeker
• 1/4 Cup Zeytin yağı
• 1/4 Cup susam
• 1 silme tk tuz

Tarifin orijinalinde kurularla sıvıları ayrı ayrı karıştırıp en son birbirine kavuşturup fırına verin diyordu. Allahtan tarifte mercimek yok 😛 tamam cıvıklaşmayım 🙂 Ama tarif bu şekilde orada bir cıvıma yok da ben her kuruyu bir önceki ile karıştırıp kaldığım yerden sıvıları teker teker ekleyip her bir ekleme işleminden sonra kapta mevcut içerikle karıştırdım yani tüm kurular bittikten sonra önce zeytin yağını ekledim karıştırdım, sonra pekmezi ekledim karıştırdım. Bu kadar detay da kanımca bir daha hiç bir tarifimde sizleri meşgul etmez …inşallah diyelim tabi 🙂

Önceden ısıtılmış 120 derece fırında 1 saat 15 dakika pişiriyoruz. Her 20 dakikada bir fırının kapağını açıp granolaları kaşıkla karıştırmak gerekiyor (ters yüz edin her tarafı pişsin işte siz anladınız işlemin amacını).

Granolalarınız daha gevrek olsun isterseniz de 170 derece 40 dakika her 10 dakikada bir karıştırmak suretiyle pişirebilirsiniz.

Tarifin orijinalinde pekmez yerine agave ya da akçaağaç şurubu vardı, şimdi net hatırlamıyorum yalan olmasın, ben üzüm pekmezi ile gayet güzel bir sonuç elde ettim sonra şartları zorlayıp harnup (keçiboynuzu) pekmezi ile de tatminkar sonuçlar elde ettim. Aslında tat olarak iki pekmezin pek bir farkı yok sadece harnup buram buram ben burdayım diyor. Beni rahatsız eden bir koku değil severim keratayı siz kendiniz karar verin. Esmer şeker kullanmak istemiyorsanız pekmeze kaldığınız yerden devam edebilirsiniz. Ben muscovado şekeri kullandım, kendisi rafine edilmemiş şeker kamışı olur, vakti zamanında Kıbrıs’tan bolca taşıdığım için elde mevcuttu ama tükenince ben de pekmezden devam edeceğim zaten muscovado da hafif sıcak bir sıvıyla temas edince hemen kıvam olarak pekmeze bağlıyor.

Tarifin orijinalinde herhangi bir bitkisel sıvı yağ diyordu, siz fındık, ayçiçek vs gönlünüzce takılabilirsiniz.

P.S. 1 Fırın tepsisine pişirmeden önce pişirme kağıdı sermemek tepsiyi temizleme aşamasında sizi üzebilir.

P.S. 2 Pişirdikten sonra granolaların soğuması için biraz bekleyin, beklerken de arada bir karıştırın. Sonra kapalı cam kap / kavanozlarda bir ay kadar kiler / dolapta /yani kapaklı direkt güneş ışığına maruz kalmayan kuru bir ortamda ki buzdolabı buna dahil değil saklayabilirsiniz.

P.S. 3 Biz bu ölçülerle çıkan porsiyonu yaklaşık bir hafta (ya da çok az daha fazla) bir sürede Gülşenle bitiriyoruz. Yani şu ana kadar granola bir ay beklemediği için sonrasında bal kabağına dönüşme kısmı gerçekleşiyor mu bilmiyorum 🙂

P.S. 4 Ben granolamı bitkisel sütlerle üzerine mevsim meyveleri, fıstık ezmesi, ve keten, kenevir tohumu vs ekleyerek yemeği seviyorum. Not içinde not; sona doğru epey bir narkotiğe bağladım gibi oldu 😀 Gülşen meyveli ve yoğurtlu seviyor.

İleride üşenmezsem ufak değişiklikler farklı granolalar ve bunların farklı kullanımları ile ilgili bir içerik de hazırlarım.

Afiyet olsun 🙂

Final P.S. Granolaları yaparsanız sonuçlarından beni haberdar etmeyi unutmayın 🙂 Instagramda laportarosatv’yi de etiketleyerek yaptıklarınızı benimle paylaşabilirsiniz.